Aşk…Uğruna kanlar dökülen,
hakkında sayfalarca yazılar yazılan o his… Her insan en az bir kere aşık olmalı
şu hayatta. Tarif edilmez duygularla bulutların üzerinde yürüdüğünü hissedebilmeli.
Aklına her düştüğünde sevdiğin, boğazının düğümlenebilmeli.
Kavga ettiğinde için acımalı kanın çekilmeli…
Aşkın sevgiye dönüşmeli yavaş
yavaş. Yere basmaya başlamalı ayakların. Mutsuz olduğunda sana ait bir omuz
olduğunu bilmelisin. Yalan, riya olmamalı, korkmamalısın yaptığın hatalardan, sen
de hatalarıyla kabul etmelisin sevdiğini. Arkadaş olmalısın, kardeş olmalısın,
anne olmalısın, baba olmalısın. Hasta olduğunda bir çorba yapabilmeli, onu
ellerinle besleyebilmelisin. Sıkılmamalısın, birlikte sonuna kadar
eğlenebilmeli, bütün gece ağlayabilmelisin. Utanmamalısın, en yalın halinle
sen olmalısın. Gözünden anlayabilmelisin ne anlatmak istediğini, hissedebilmelisin
uzaktayken hissettiklerini. En umutsuz anında belki bir tebessüm, belki tek bir
kelime ile hayatın ne kadar güzel olduğunu anlatabilmelisin. Ona kızdığında yine onun göğsünde ağlayabilmelisin.
Uyku arasında farkında bile olmadan sevip, öpebilmelisin. Kokusunu özlemelisin,
tenini istemelisin. Yaşlanmaktan korkmamalısın, birlikte yaşlanıp bir parkta el
ele oturduğunu hayal edebilmelisin.
Bana bütün bunları hissettiren, hayatımın
neşesi, onsuz ne yapılır bilemediğim; kelimelerle anlatamam hislerimi, kalbinden
sana sadece iki kelime seni seviyorum…